Kahire’deki ateşkes görüşmelerinin başarısız olmasının ardından İsrail güçleri, perşembe günü Gazze’nin doğusunda yer alan Refah’a saldırı başlattı.
ABD Başkanı Joe Biden‘ın bu tür eylemlere karşı uyarılarına rağmen Başbakan Benjamin Netanyahu, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarını yoğunlaştırmaya hazır olduğunu vurgulayarak askeri desteğin kesilmesi tehdidini açıkça reddetti.
‘İSRAİL, ÇIKARLARINI SAVUNACAK’
Barış arabuluculuğuna yönelik son çabalar da sekteye uğrarken, İsrailli yetkililer Hamas’ın rehine takasına ilişkin önerilerini eleştirdi. Netanyahu yaptığı açıklamada, İsrail’in çıkarlarını savunma kararlılığını vurgulayarak, sadece direnişin ötesinde savaşma kabiliyetine sahip olduklarını ileri sürdü ve ellerindeki geniş askeri kaynaklara işaret etti.
Gazze’deki Hamas ve İslami Cihad da misilleme olarak İsrail güçlerine karşı tanksavar roketleri ve havan topları kullanarak askeri eylemlerini yoğunlaştırdı. Bu tırmanış, İsrail’in Refah’taki bir caminin yakınlarına düzenlediği ve Brezilya mahallesinde en az üç sivilin ölümüne yol açtığı bildirilen bombardımanın ardından geldi. Saldırı, Refah’ın Sabra mahallesindeki iki eve düzenlenen ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 12 kişinin ölümüyle sonuçlandı.
ULUSLARARASI TEPKİLER BÜYÜYOR
Bu gelişmelerin ortasında Beyaz Saray tutumunu yineleyerek itidal çağrısında bulundu ve Refah’ta geniş çaplı bir operasyonun İsrail’in stratejik hedefleriyle örtüşmeyeceğini savundu. ABD’li yetkililer, sivillerin hayatını tehlikeye atmadan Hamas liderliğini etkili bir şekilde hedef alacak diğer tedbirleri de göz önünde bulundurarak gerilimi düşürmek için uygun bir yol arıyor.
Devam eden çatışmada Gazze’de yaklaşık 35.000 Filistinli öldü ve yaklaşık 80.000 kişi yaralandı. İsrail saldırısı ilk olarak Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği, yaklaşık 1.200 kişinin hayatını kaybettiği ve 252 kişinin kaçırıldığı sınır ötesi saldırı ile tetiklendi.
TIBBI· VE I·NSANI· KRI·Z DERI·NLEŞI·YOR
Çatışmalar Gazze’deki sağlık hizmetlerini ciddi şekilde sekteye uğrattı. Refah sınır kapısının kapatılması, insani krizi daha da derinleştirdi.
Yardım çalışanlarının erişiminin olmaması ve gıda ve tıbbi kaynaklar gibi temel malzemelerin durdurulması sağlık sistemini korkunç koşullara sürükledi. BM yardım şefi Martin Griffiths, yardımın erişilemezliği ve bunun Gazze’deki sivil nüfusa yansımaları konusunda ciddi endişelerini dile getirdi.