Azerbaycanlılara Filistin ve İsrail nasıl anlatılıyor?

Ahmad Mamadli*

Filistin-İsrail ilişkilerindeki gerilim ve savaşın sıradan Azerbaycanlılar için ciddi bir önemi yok. Çünkü sosyal refahlarını sağlamak için gece gündüz sömürülen sıradan insanlar, çatışmaya ilişkin fikirlerini bazı televizyon kanallarından veya bir arkadaşlarının gösterdiği “YouTube” videosu dışında bir kaynaktan oluşturmuş değiller.

Özellikle İsrail’in ikinci Karabağ savaşında Azerbaycan’a destek vermesi ve diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi, savaşta ölen bir kişinin doğduğu köye dahi İsrail bayrağının asılması, ilişkilerin düzeyini görmek için yeterli. Ne yazık ki Azerbaycan toplumunda Araplara yönelik tutumdaki çelişkiler Filistin meselesine verilen desteği azaltıyor.

İsrail’in Azerbaycan’a verdiği desteğin parametrelerini milliyetçilik, Birinci ve İkinci Karabağ Savaşı’nın etkileri ve İslamofobi olarak değerlendirebiliriz. Ülkedeki dini cemaatin sadece bir kısmı ve kendilerini solda gören insanlar Filistin’in yanında yer alıyor ve Filistin halkının haklarının ihlal edildiğini düşünüyor.

İsrail devleti yıllardır Azerbaycan’ı savaşa ve siyasi muhalefete karşı kullanmak üzere çeşitli teknolojik ekipmanlarla “silahlandırıyor”. Bu çerçevede, resmi açıklamalar “iki devletli çözümü” ne kadar desteklerse desteklesin, tavrın ağırlıklı olarak İsrail yanlısı olduğunu görmek mümkün. Bu konuda Azerbaycan muhalefeti ve sivil toplumu Aliyev’den pek farklı düşünmüyor. Onlar için temel kriter İsrail’in savaşta Azerbaycan’a verdiği destek ve onun “laikliği”. Üstelik devlete bağlı medya, Filistin’in “Ermeni yanlısı” görünmesi için elinden geleni yaptı ve yapıyor.

ALİYEV’İN ŞİİRİ VE İRAN FAKTÖRÜ

Yıllardır Azerbaycan’a ve onun toprak bütünlüğüne karşı “düşman destekçisi” olarak oluşturulan Filistin’in siyasi portresi, Azerbaycan toplumunun gözünde bambaşka bir şekilde çizildi. Aynı zamanda Azerbaycan’ın İsrail’le yakın ilişkilerinde bir diğer etken de İran.

İlham Aliyev, Bakü’de düzenlenen askeri geçit töreninde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aracılığıyla doğrudan “Güney Azerbaycan”ı (İran Azerbaycan’ı) işaret eden bir şiir söylediğinde, bu bile -küçük de olsa- gerginliğe neden oldu. Bu arada şunu da eklemeliyim ki, 2020-2023 yıllarında Azerbaycan’da binden fazla kişi büyük miktarda uyuşturucu kullanmak ve satmak suçlamasıyla iftiraya uğradı, tutuklandı ve bu durum devlet kontrolündeki medyada “İran için casusluk faaliyeti” olarak anlatıldı. Ancak bu kişilerin tutuklanmasının asıl nedeni, muhalif konumları ve Müslüman Birliği Hareketi’ne duydukları sempati ile ilgiliydi. Birlik lideri Hacı Tale Bağırzade dahil olmak üzere bu hareketin 40’tan fazla üyesi şu anda cezaevinde bulunuyor.

Bütün bunlar göz önüne alındığında Azerbaycan halkının İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin görüşlerinin büyük oradan ‘belirsiz’ olduğunu söyleyebiliriz. Bunun temel nedenleri ise siyasi spekülasyonlarla ve “düşmanımın düşmanı dostumdur” yaklaşımıyla ilgilidir ve bu düzeydeki cehalet ve yanlış siyasi yönlendirmeler var oldukça Azerbaycan toplumu Filistin halkının mücadelesine kayıtsız kalmaya itilecektir. Tıpkı kendi kaderine kayıtsız kalmasının sağlanması gibi…

* İnsan hakları savunucusu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir